TOP

1977 Seçimleri

Ülke, Milliyetçi Cephe iktidarıyla oldukça sıkıntılı günler yaşıyordu. Ekonomi ve anarşi toplumun en büyük sıkıntılarıydı. CHP ise 1977 yılı başlarken gitgide güçlenmekteydi. Şubat ayında DİSK, seçimlerde CHP'yi destekleyeceğini açıkladı. Nisan ayında ise TBMM seçimleri 5 Haziran günü yenileme kararı aldı. Seçim kampanyası oldukça sıkıntılı geçti. 26 Nisan 1977'de Ecevit'in seçim otobüsü Niksar'da kurşunlandı. 1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs Mitingi'nde kalabalığın üzerine çevredeki binalardan ateş açıldı. Oluşan izdihamda ve saldırı sonucunda 37 kişi hayatını kaybetti. 29 Mayıs günü İzmir - Çiğli Havaalanı'nda uçaktan inen Bülent Ecevit'in bulunduğu gruba ateş edildi. Bu, apaçık, CHP genel başkanını öldürmeye yönelik bir suikast girişimiydi. 2 Haziran 1977 günü Başbakan Demirel, 3 Haziran'da yapılacak CHP Taksim mitinginde Ecevit'e suikast yapılacağını, CHP Genel Başkanı'na bir mektupla bildirdi. Ecevit ise mitingden vazgeçmeyeceğini bildirdi. 3 Haziran günü CHP, tarihinin en görkemli mitinglerinden bir tanesi İstanbul Taksim Meydanı'nda gerçekleştirildi. Yüz binlerce insan CHP mitingine katıldı ve Ecevit'e destek verdi.
Bu ortamda 5 Haziran 1977 günü yapılan Milletvekilliği Genel Seçimleri'nden CHP buruk bir zaferle çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi oyların % 41.3’ünü alarak 213 milletvekilliği kazandı. AP % 36.8 oy almış ve 189 milletvekili kazanmıştı (CHP:213, AP:189, MSP:24, MHP:16, CGP:3, DP:1, BĞM:4). Senato üçte bir yenileme seçimlerinde ise CHP:28, AP:21, MSP:1 senatörlük kazandılar. Ecevit ve CHP çok güçlenmişti ancak matematiksel tablo CHP'ye tek başına hükümet kuracak çoğunluğu vermiyordu. 14 Haziran 1977'de hükümeti kurma görevini alan Bülent Ecevit, 21 Haziran 1977 günü azınlık hükümetini kurdu. Hükümet 3 Temmuz günü yapılan güvenoylamasında yeterli oyu alamayınca Ecevit istifa etti. Hükümeti kurma görevini alan AP Genel Başkanı Süleyman Demirel 21 Temmuz günü MHP, MSP ve Demokratik Parti ile II. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Ülke çok sıkıntılı günler yaşıyordu. Ekonomi öyle bir darboğaza girmişti ki, en basit ihtiyaç maddeleri bile karaborsaya düşmüştü. Zamlar, devalüasyonlar birbirini izliyordu. Enerji sıkıntısı had safhadaydı. Türkiye ithal malların parasını ödeyemez haldeydi. Döviz bulunamıyordu. Financial Times gazetesi 25 Kasım günü durumu şöyle özetliyordu: Türkiye iflas etmiş bir ülkedir. Öte yandan anarşi ve terör artarak sürmekteydi ve toplumsal kutuplaşma can almaya devam ediyordu. Bu şartlar altında 11 Aralık 1977 günü yapılan yerel seçimlerde CHP % 41.7 oy alarak 41 il merkezinin belediye başkanlığını kazandı. Milliyetçi Cephe'nin büyük ortağı AP ise % 37.1 oy aldı ve 15 il merkezini kazanabildi. Seçim sonuçlarının ardından AP'den ayrılanlar oldu. 11 milletvekili partiden istifa etti. Bu isimler şunlardır; Orhan Alp, Tuncay Mataracı, Şerafettin Elçi, Mete Tan, Güneş Öngüt, Ahmet Karaaslan, Hilmi İşgüzar, Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu, Mustafa Kılıç, Cemalettin İnkaya.
Seçimlerde başarılı olan CHP'nin genel başkanı Bülent Ecevit 22 Aralık günü hükümet hakkında bir gensoru verdi ve yılın son günü olan 31 Aralık 1977'de II. Milliyetçi Cephe hükümeti 218 güvenoyuna karşı 228 güvensizlik oyu ile düşürüldü. Hükümeti kurma görevini cumhurbaşkanından alan Bülent Ecevit Cumhuriyetçi Güven Partisi, Demokratik Parti ve bağımsızların desteğiyle 5 Ocak 1978'de hükümetini kurdu. Ecevit, ekonomi ve devlet yapısında bir enkaz devraldıklarını ve çetin bir dönemden geçeceklerini belirtti.
Ülkedeki gerilim ve ekonomik buhran etkisini gitgide daha fazla hissettiriyordu. Zamlar, devalüasyonlar, uzayan kuyruklar, karaborsa, enerji kıtlığından kaynaklanan elektrik kesintileri artık olağan hale gelmişti. Ülke belki de en karanlık günlerini yaşamaktaydı. Bunun yanına bir de terör eklenince iş, içinden çıkılmaz bir hal alıyordu, bu nedenle Başbakan Bülent Ecevit'in enkaz benzetmesi hiç de abartı sayılmazdı. Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'nde öğrenciler katledildi. Ekim ayında Türk-İş, CHP-AP koalisyonu kurulmasını önerse de bu kabul edilmedi. Yıl sonunda Kahramanmaraş'ta çıkan olaylarda 105 kişi öldü. Sadece 1978 yılı içinde ülkede 831 kişi öldürülmüştü. 1979 yılı da sıkıntılarla başladı. 1 Şubat'ta Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi katledildi. Mart ayında iğneden ipliğe hemen her maddeye büyük oranda zam yapıldı. TÜSİAD Ecevit Hükümeti’nin çekilmesi için gazete ilanları vermeye başladı ve Başbakan Ecevit'in sert tepkisiyle karşılık buldu. 14 Ekim 1979'da yapılan milletvekili ara ve senato üçte bir yenileme seçimlerini AP kazandı. Açık bulunan 5 milletvekilliğinin tümünü ve 33 senatörlüğü Adalet Partisi kazandı, CHP 12 senatörlük kazanabildi. CHP'nin oyları % 41'den %29'a düştü. 16 Ekim'de başbakan Ecevit istifa etti. Hükümeti kurma görevini alan Süleyman Demirel 12 Kasım 1979'da azınlık hükümetini kurdu.
4 Kasım 1979'da ara seçim yenilgisinin ardından CHP 8. Olağanüstü Kurultay’ı toplandı. Genel Başkan Ecevit güvenoyu istedi. Parti içi muhalefetteki Deniz Baykal ve Ali Topuz grupları yönetimi çok sert bir biçimde eleştirdiler. Güven oylamasında Ecevit, 4 çekimser, 20 ret oyuna karşılık 1341 oy ile delegelerin güvenoyunu aldı. Genel Sekreterliğe Mustafa Üstündağ getirildi.
CHP'de bunlar olurken 1980 yılı Tariş olayları ve ekonomik önlemler içeren 24 Ocak Kararları ile başladı. Cinayetler, boykotlar ve ekonomik zorluklarla dolu günler birbirini izliyordu. Mayıs ayında Çorum'da olaylar çıktı ve 48 kişi hayatını kaybetti. Terör; genç, siyasi, aydın, yazar, sağcı ve solcu demeden can almayı sürdürüyordu. Öyle ki, 1980 yılında meydana gelen 10,000 terör olayında yaklaşık 2 bin insan ölmüştü. Mayıs ayında MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak öldürüldü. Eski CHP önderlerinden ve eski başbakan Nihat Erim, 19 Temmuz 1980'de teröre kurban verildi. 22 Temmuz’da Türkiye Maden-İş Sendikası başkanı Kemal Türkler öldürüldü. Çeşitli çevrelerin önerdiği CHP-AP koalisyonuna ise her iki parti de sıcak bakmıyordu. Bu arada 6 Nisan 1980'de Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün görev süresi bitmişti. TBMM bir türlü yeni cumhurbaşkanını seçemiyordu. Turlar birbirini izliyor ancak sonuç alınamıyordu. Bunca karışıklık içinde bir de ülke başsız bırakılmıştı. Türkiye uçurumun kıyısına gelmişti. CHP cumhurbaşanlığı seçiminde 12 Mart Muhtırasında imzası bulunan dört komutandan biri olan, emekli orgeneral ve CHP senatörü Muhsin Batur'u aday göstermişti.
12 Eylül 1980 sabahı Türk halkı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sesi ile uyandı. Ordu yönetime el koydu ve TBMM, hükümet ve anayasa feshedildi. Tüm yurtta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Siyasi partilerin, derneklerin ve sendikaların etkinlikleri durduruldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi ülkenin tek hakimiydi. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve AP Genel Başkanı Süleyman Demirel Gelibolu'daki Hamzaköy tesislerinde gözetim altına alındı. MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ise İzmir-Uzunada'ya gönderildi.
30 Ekim 1980 günü Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. 21 Şubat 1981'den itibaren Arayış dergisini çıkardı. Buradan ya da başka kanallarla verdiği demeçlerden dolayı yargılandı ve cezaevine girdi. MGK bir yıl sonra, 16 Ekim 1981'de tüm siyasi partilerle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi'ni de kapattı. Böylece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde CHP'nin ilk dönemi sona erdi.
Bülent Ecevit'in 1970'lerde kurduğu CHP hükümetleri:

0 yorum:

Yorum Gönder

TÜRKİYE CANIM FEDA


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı