26 Mart 1994 yerel seçimlerine aynı siyasî kulvardaki
SHP,
DSP ve CHP ayrı ayrı girdi. Sonuç tek kelimeyle hüsrandı. Çünkü üç sol parti toplam ancak %25 oy alabilmişti. Bir önceki seçimde kazanılan büyük kentlerden
İstanbul ve
Ankara Refah Partisi'ne,
İzmir de
DYP'ye teslim edilmişti.
[24] CHP bu seçimlerde sadece %4.7 oranında oy alabildi. Sol oylar gitgide eriyordu ve birleşmekten başka çare yoktu. 18 Şubat 1995'te toplanan CHP kurultayında 1003 delege birleşmenin CHP, 635 delege de SHP çatısı altında olması yönünde oy kullandı. Bunun üzerine hemen toplanan SHP kurultayında 121'e karşı 508 oy ile parti fesh edildi ve CHP'ye katılım kararı alındı.
Hikmet Çetin oybirliğiyle CHP Genel Başkanı seçildi. Çetin, CHP'nin 5. Genel Başkanı oldu. Birleşme sürecinde CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, partiden istifa etti ve yerine
Adnan Keskin getirildi. Birleşmeden sonra 25 Şubat'ta yapılan seçimde Adnan Keskin Genel Sekreter oldu.
CHP'nin 1990'larda katıldığı hükümetler:
Haziran 1995'te İstanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir'in İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı CHP'li
Algan Hacaloğlu ilgili söyledikleri sözler, hükümet ortakları arasında gerilime ve nihayetinde hükümetin dağılmasına neden oldu.
[25] 9 Eylül 1995'deki kurultayda ise
Deniz Baykal genel başkanlığa tekrar seçildi. DYP genel başkanı Tansu Çiller'in kurduğu azınlık hükümeti TBMM'de güvenoyu alamayınca, 30 Ekim'de DYP ve CHP ülkeyi seçime götürecek yeni bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu hükümette CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak yer aldı.
TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararını aldı.
24 Aralık 1995 milletvekilliği seçimlerinde CHP yüzde 10 barajını kılpayı aşarak
TBMM'ye girdi. Seçimlerin galibi ise
Necmettin Erbakan'ın başında bulunduğu
Refah Partisi olmuştu.
RP, %21.3 oyla 158 milletvekili kazanmıştı. (Milletvekili sayıları:
DYP:135,
ANAP:132,
DSP:76,
CHP:49).
[26] CHP, %10.71 oyla ancak 49 milletvekili elde edebilmişti. Öte yandan
DSP %14.64 oy almıştı. Seçimlerden sonra öncelikle
Mesut Yılmaz başbakanlığında
ANAP-
DYP koalisyonu kuruldu ancak hükümetin güvenoylaması
Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilip iptal edilince başbakanlık görevini alan
Necmettin Erbakan Haziran 1996'da DYP ile
Refahyol koalisyonunu kurdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri RP hükümetine 28 Şubat 1997'deki
Milli Güvenlik Kurulu toplantısında muhtıra verdi. Haziran 1997'de de Erbakan istifa etti.
Postmodern darbe olarak bilinen bu süreci destekleyen Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı Deniz Baykal, bir açıklamasında 28 Şubatçı generallerin "demokratik bir kitle örgütü gibi" çalıştığını söylemiştir.
[27]
30 Haziran 1997'de kurulan
ANAP-DSP-DTP azınlık koalisyonu hükümetini CHP dışarıdan destekledi. Ancak 1998 yılının Kasım ayında
Türkbank ihalesi yolsuzluğuna Başbakan
Mesut Yılmaz'ın adı karışınca CHP hükümete gensoru verdi ve koalisyonu düşürdü. Uzun süren hükümet çalışmaları sonucunda DYP,
DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit başbakanlığında kurulacak bir azınlık hükümetine destek vereceğini açıkladı ve
Ecevit 11 Ocak 1999'da 21 yıl sonra tekrar başbakan oldu. Başbakanlığı sırasında yıllardır Türkiye'de kan döken
PKK'nin başkanı
Abdullah Öcalan,
Kenya'nın başkenti
Nairobi'de yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Bu olay DSP'ye
1999 genel seçimlerine yaklaşılırken büyük bir itibar sağladı.
0 yorum: